SEVDALAR DA, SÜRGÜNLER DE VARDIR!

Sevdalar?da Sürgünler de vardır!

order Aciclovir online 9 Ocak Cumhuriyet ekinde  çıkan Olcay Akdeniz haberi esomeprazole online

AKP?ye yakın olduğu savlanan bir firmanın,özel ağaçlandırma yapmak isteği alana onay vermeyen 33 yıllık Orman Yüksek Mühendisi Atilla Kurmuş,Milas Orman İşletme Müdürlüğü?nden  Nazilliye sürgün edildi.Edinilen bilgiye göre,Kurmuş,Yalıçiftlik bölgesinde ormanlık alan bitişiğindeki makilik ve fundalık araziyi  ? özel ağaçlandırma alanı? olarak talep eden ve AKP?ye yakınlığı ile bilinen bir mermercilik kuruluşunun başvurusunu inceledi.Söz konusu arazinin toprağın ve doğal yaşamın korunması için son derece önemli olduğunu belirterek olumsuz rapor düzenledi.Bunun üzerine bir AKP?li bakanın yakını olduğu ileri sürülen şirket yönetimi,rapora itiraz etti.Orman Genel Müdürlüğü?nden gelen bir komisyon da söz konusu arazide incelemelerde bulunarak yeni bir rapor düzenledi.Bu rapor da Orman Yüksek Mühendisi Atilla Kurmuş?un raporunu destekler yönde olunca arazi kiralanamadı.

Bu olaydan hemen sonra Kurmuş, istemi dışında Nazilli?ye atandı.Kurmuş, işlemin iptali için yargıya başvurdu.

12.Ocak MİLAS Önder gazetesi haberi

A. Kemal KAŞKAR –

Milas Orman İşletme Müdürlüğü?nde görevli Orman Yüksek Mühendisi Atilla Kurmuş?un, Yalıçiftlik?te ormanlık alanın yanındaki makilik-fundalık araziyle ilgili olarak bir maden şirketinin “özel ağaçlandırma alanı” talebine onay vermeyen bir rapor vermesi nedeniyle sürgüne gönderildiği iddia edildi.

9 Ocak 2013 tarihli Cumhuriyet Ege ekinde Olcay Akdeniz imzalı “Ormanda onay sürgünü” başlıklı haberde, 33 yıllık Orman Yüksek Mühendisi Atilla Kurmuş?un Nazilli Orman İşletme Müdürlüğü?nde görevlendirilmesine neden olduğu iddia edilen gelişmeler şu şekilde ifade ediliyor:

“AKP?ye yakın olduğu savlanan bir firmanın, özel ağaçlandırma yapmak istediği alana onay vermeyen 33 yıllık Orman Yüksek Mühendisi Atilla Kurmuş, Milas Orman İşletme Müdürlüğü?nden Nazilli?ye sürgün edildi. Edinilen bilgiye göre Kurmuş, Yalıçiftlik bölgesinde ormanlık alan bitişiğindeki makilik ve fundalık araziyi, “özel ağaçlandırma alanı” olarak talep eden ve AKP?ye yakınlığıyla bilinen bir mermercilik kuruluşunun başvurusunu inceledi ve söz konusu arazinin, toprağın ve doğal yaşamın korunması için son derece önemli olduğunu belirterek olumsuz rapor düzenledi. Bunun üzerine, AKP?li bir bakanın yakını olduğu ileri sürülen şirket yönetimi rapora itiraz etti. Orman Genel Müdürlüğü?nden gelen bir başka komisyon da söz konusu arazide incelemelerde bulunarak yeni bir rapor düzenledi. Bu rapor da Orman Yüksek Mühendisi Atilla Kurmuş?un raporunu destekler yönde olunca arazi kiralanamadı. Bu olaydan hemen sonra Kurmuş, istemi dışında Nazilli?ye atandı. Kurmuş, işlemin iptali için yargıya başvurdu.”

Kurmuş, 33 yıllık yüksek mesleki deneyiminin yanısıra, mesleğini çok yüksek bir sevgiyle yapan ve fıstık çamlarına ?hemşehrim? olarak seslenebilecek, diğer tüm ağaç türlerine ilişkin olarak da tek tek, sanki onlar da birer insanmış gibi nitelemeleriyle dikkat çeken, beğenilen, takdir edilen, saygı duyulan, sözün en kestirmesinden, bize ?orman deyip geçmememiz için? pekçok neden sunan ve bunları sevgiyle benimsetebilen bir Orman Yüksek Mühendisi olarak tanınıyor, biliniyor, seviliyor Milas?ta.

Bu anlamda ?ilçemizde fıstık çamlarının hemşehrisi? olarak tanınıyor hemşehrimiz Atilla Kurmuş…

Bu da benim  konu hakkında ki söylemim söylemim;

order cheap Cialis Sevdalar?da Sürgünler de vardır!

Yaşadığımız topraklara ait ,başta doğal ormanlarımız olmak üzere doğal varlıklarımızın politika ve politikacılar ile maruz kaldığı geri dönülmez tahribatlara her gün bir yenisi ekleniyor.Bunlara üzülüyoruz,karşı duruyoruz güçlerimiz oranında, fakat  artık şaşırmıyor ve yadırgamıyoruz.

Orman vasfını kaybetmiş arazilerin yani 2 B ler yetmiyormuş gibi 2 A ların da yasalar ile masaya yatırılması halen sıcaklığını korumaktadır.

En az yüzyılda oluşan bir orman alanı nasıl vasfını kaybeder sorusunu sormadan yasaların bu tahribata yardımcı olması ,bu yöndeki ağaçlandırma çalışmalarını ve çabalarındaki  çoşku ve heveslere de balta vurmaktadır.

Topraklarımızdaki doğal ormanlarımızın  tahrip ve yok edilmesinin  %65 gibi en büyük payı uygulanan ? yasal düzenleme? adına yapılan yanlış uygulamalardır ve bunlardan hiç ders alınmamaktadır.

Muğla gibi halen orman varlığımızın yüksek olduğu bir ilimizde ,var olan bu varlığımıza her zamankinden daha fazla özen göstererek korumamız  gerekirken ,yapılmak istenen  ve yeni tahribatlara imkan verecek istemler, bazen kılıf bulunarak,bazen de politikacılardan destek alarak kişi veya şirketleri adına  devam ettirilmektedir.

Bunların bir örneği halen  Bodrum Yalıçiftliği bölgesinde yaşanmaktadır.

Madencilik Yasasından güç alan ve ormanlarımızın tam ortasında adeta çürük bir diş gibi sırıtan maden-taşocağı-mermer ocakları faaliyetlerini anlamak çok güçtür.

Yalıçiftliğin de bir mermercilik şirketinin ? özel ağaçlandırma? yapmak istemesi en basit nedeniyle bir günah çıkartmadan öteye gidememektedir.

Bu konunun devamı takip edildiğinde asıl amaçlar ortaya çıkmaktadır.

Ormanlarımızın bir devamı niteliğindeki makilik ve fundalık arazisi ve yarattığı doğal yaşamın nitelikli kaynağı olan bu bölgede niye ?özel? ağaçlandırma istenir ki?

Bu alan zaten Milas Orman İşletme Müdürlüğünün bilgisi,takibi kapsamındadır.

Bu alana verilecek katkı ve yardımı  isteğini ?yine ormancılarımızın? bilgi ve izinleriyle anlamak mümkündür.Ancak, amaç başkadır,günah çıkartmak ötesindedir.

Bu işin bilen ustaları olan ormancılarımızın,hele yılların  bir orman mühendisinin ,orman işletmesi adına  görüşlerini  özel amacı doğrultusunda beğenmemesi, yok sayması ,yetmedi konu hakkında ki Orman Genel Müdürlüğü görüşünü de hiçe sayarak ,amacının gerçekleşmesi için tanıdığı politikacılara başvurmasını anlamak ne yazık ki artık mümkündür.Ama  asla izin verilmez.

İşin içine politika ve politikacılar girdiğinde gerisi hepimizce malum,anlaşılır ve bilinen bir gelecek.

Bodrum Yalıçiftlik?inde de böyle oldu ve  klasik ?ön sonuç? olağandı ,bizleri hiç şaşırtmadı ama yine üzdü.

Raporu veren e sürgün.  Yılların yüksek orman mühendisi  iradesi dışında Nazilli?de sürgünde.

Yine görevi başında Yüksek Orman Mühendisi Atilla KURMUŞ,onun tanıdığı sığındığı,torpillisi yok ki,şimdi sadece başka bir doğrusunu yapıyor ve yaptı,vatandaşlık hakkını kullandı,  yargıya gitti.

Eminim bu haklı davasını kazanacak, kazanacağız. Yargı bu hakkı doğru yere teslim edecek.

Ve Muğla da, Milas ta,Bodrum Yarımadasın da konu ormanlarımız olduğunda, ormanı bilenler yok sayılmadan, politikalara ve politikacılara dayalı  ?özel amaç çıkarlı? yaşanabilecek benzer

rant yaratma sevdalarına ibret oluşturacak. Utanmaları için ders verecek.

Görevi başında orman mühendisi .Bu sefer Nazilli?de.

Şanslı orda ki ormanın efeleri. Meşeleri,çamları.

Hemşehrileri geldi.