Bodrum Gündem

BALIK KOKUYOR

Öncelikle ?Balık Baştan Kokarmış? yazıma gösterdiğiniz yoğun ilginize ve yorumlarınıza teşekkür ederim.

Geçen yazımda CENNET Koya neler oldu fazla uzatamadım. Tamamlayayım.

Eski zamanlarda aklı erken yetkililer Cennet Koy da dahil, bazı koylara balık çiftliği izni verdiklerinden uzun bir süre bu birkaç koyu kullanamadık.

Balık çiftliklerini, kıyıları kirletiyor koyları kullanamıyoruz diye kaldırdılar. Elbette ki niyetler başkaydı. Koylara yine giremiyoruz. Tıpkı balık çiftliklerinden temizlenen ve içine şimdilerde ismi Hilton Otel yapıldığı Saplı Burun koyu gibi. Balık çiftliği varken hiç olmazsa doğasını koruyorduk, şimdi doğasını da yok ediyoruz.

Evet?

Bodrum?un kuzey yakasında elde kalan tek bakir Cennet Koy balık çiftliklerinden arındırıldıktan sonra batı yamacının rezidansla donatılmasını yani işgalini henüz sindirememiş olsak da YARIM CENNET KOY olarak yine de kullanılabilecek hala bir koyumuz var diye avunarak övünüyorduk.

Bunu fark eden yetkililer derhal harekete geçerek Cennet Koyun doğu yakasındaki burnun tamamını otel yapılmak üzere sattı. Hem de içinde ki 1. Derece Arkeolojik SİT alanı ile birlikte.

Hazineye devredilmiş bu alan için hak iddia edenler kadastro davası açıp kazanmışlar, Hazine kararı temyiz etmiş Yargıtay kararı bozmuş, arazi Hazineye geçmiş, Hazinede Özelleştirme İdaresine devretmiş ve satışa çıkarılmış.

Ancak bu araziye ait 22 tapu ile hissedarlar yeniden tapu iptal davası açıp tapu üzerine tedbir kararı koyduruyorlar ve Özelleştirme İdaresine satışı durdurmaları için bildiriyorlar.

Buna rağmen satış gerçekleştiriliyor.

Sonuç mahkemede görüşürüz oluyor.

Buy Natrexone Ancak değişen bir şey olmayacak. Bu alanı Turizm tesis alanı olarak imar haritasına işlerseniz ya devlet satar ya da tapu sahibi, ne fark eder ki. Sonuçta CENNET KOY?U yok etmeye ant içmiş gibisiniz. Turizmi geliştireceğiz diye beslerken öldüreceksiniz.

?Buralar Çok Kötü Olmuş? demek yeterli değil bunları yapanları iyice bir azarlamak ve bozulanları düzeltmek gerekiyor.

Bodrum?da yapılaşma öyle bir hal aldı ki akıllara zarar.

Bu iki fotoğraf Bodrum?un en az yapılaştığı zannedilen Gümüşlük belediye sınırları içindeki alanlar. Koylarda yer tükenince mecburmuş gibi dağlara doğru yürüdü insanlar nereden, nasıl denize girerler bilinmez.

Koylar tükenince dedim ya?

Koylar nasıl tüketilir , ?Burada bir koy var, yürüyün huuurrraaaa??. diye başlayan akın sonunda koy ne hale geliyor, bir koy nasıl kaybolur göstereyim istedim.

Bodrum?un Kuzey yakasından Gündoğan Koyu.

Başbakan Gündoğan koyunu gezmemiş galiba, büyük şans. Bu manzarayı görse belki de hava kuvvetlerini arar Gündoğan?ı bombalatırdı, bunları tek tek yıkmakla başa çıkmaz deyip.

Bodrum?un güney yakasından Akyarlar ?  Meteoroloji ve Akçabük Koyu.

Bodrum kıyılarında sahile kıyısı olan otel ve siteler yasa dışı bir uygulamayla önündeki kıyıyı kapatarak dışarıdan girişe izin vermezler, denize genişçe bir bant çekerek denizden girişi de engellemektedirler. Anayasa, Kıyı Kanunu hak getire, hiçbir yetkili buna çare bulayım da demez.

Bir örnek TÜRKBÜKÜ- HEBİL KOYU

Ve bir başka örnek

O zaman ne olacak bu kadar insan nereden denize girecek? Kıyıda evi olmayanlar sadece denizi seyretmekle yetinmek zorunda mı kalıyorlar? Ya da denize girmek için para ödemesi mi gerekiyor.

Valtrex no prescription Sıvı atıklar nereye gidiyor? Koyun kirlenmemesi mümkün mü?

Burada doğru dürüst bir plan yapacak kimse yok mu?

Buna dur demek yerine yenilerini mi eklemek gerekiyor?

Yalıkavak ? Gökçebel mevkiinde bir Mera Alanımız var. Bilindiği gibi mera alanları kanunlarla çok sıkı korunun alanlardı. Birisi bu mera alanına komşu buruna bir otel yapmak istedi, birden bire Mera Kanunu değişiverdi, planlar değişiverdi Mera Alanımız oldu Turizm ve 2. Konut Alanı.

Sanki ihtiyacımız varmış gibi.

order Brand Viagra

Bu bölgenin Kültür ve Turizm Geliştirme Bölgesi ilan edilmesi, ardından planlarda bakir alanlar üzerine Turizm tesis alanı ( T1) işaretlemeleri Mera alanının konut alanına dönüştürülmesi.

Niyetiniz Nedir anlatır mısınız?

Turizmi geliştirmek ise bu alanlar öyle gelişti ki OBEZ oldu. Gelişmeye değil korunmaya ihtiyacı var.

Bu plancılar boşluk doldurma oyunu mu oynuyorlar?

Bodrum Yarımadasına havadan bakıldığında bu son yapılanlar, kıyıda kalan boşlukların doldurulmasından başka bir şey değil. O yüzden diyoruz ki bir zahmet masa başından kalkıp gelin, görüşelim, danışalım, anlaşalım. Eski yapılan yanlışlıkların üzerin yenilerini eklemeyin. Bunu yapmak zor değil?

Teknelerle Mavi Yolculuk ve günü birlik geziler için kullanılabilir koylar mercek altına alındığında,

BODRUM?UN KUZEY KIYILARINDA (Turgutreis ? Güvercinlik arası) :

Küçük-büyük Mevcut Koy Adedi : 26

Yapılaşan Koy adedi : 21

Yarı Yapılaşmış Koy adedi : 3

Cennet koy, Çomça Koyu, Yalıkavak Yarımadası güney koyu ( tehdit altında )

Kalan Bakir Koy adedi : 2 ( Şimdilerde yapılaşma riski altında )

Torba Kızıl Burun koyu (küçük bir girinti), Yalıkavak Paşa Limanı (Akdeniz foku yuva alanı)

BODRUM?UN  GÜNEY KIYILARINDA  (Turgutreis ? Orak Adası arası ) :

Küçük-büyük Mevcut Koy adedi : 23

Yapılaşan Koy adedi : 16

Yarı Yapılaşmış Koy adedi : 3 (Hepsi risk altında )

Haremten Küçük koy, Pabuç Burnu Koyu, Geren Kuyu Sahili

Kalan Bakir Koy Adedi : 4 ( Hepsi risk altında )

Adaboğazı(akvaryum), Haremten büyük koy, Tavşan Burnu, Kızıl Burun

Çok vahimdir kıyılarımıza yakın üç beş adadan başka gidecek güzel denizimiz kalmadı ve en önemlisi KARA ADA koyları.

Ancak O da risk altında. Kara Ada?da denize akan bir küçük termal su mağarası ve bu mağaraya yakın küçük eski bir otel var Bodrum da turizm başladı başlayalı Bodrum Belediyesi tarafından işletilen veya kiraya verilen bu mahal bilhassa sıcak su mağarası ve bu mağaradaki güzellik çamuru konseptiyle turist akınına uğrar. Neredeyse her tur teknesinin bir kere uğradığı bir yerdir. Her gün dolar taşar iyi de gelir getirmektedir.

Maden Teknik Arama Enstitüsü (M.T.A) yetkilileri;

?Buldum? Buldum? Buldum? Termal? Kuyu? Buldum?

Diye ilan vererek burayı kiralamak üzere ihaleye çıkar.

Kim istemez ki?

Bir girişimci ihale sonucu burada bir termal tesis yaparak bu termal suyu değerlendirmek üzere ihaleyi alır. Buraya kadar olan gariplikleri, ha belediye ha devlet işletmiş diyerek sineye çekebiliriz de KARA ADA?NIN tamamını 30 yıllığına bu girişimciye kiralamanın mantığını henüz çözemedik.

Yetkililere soruyoruz?

NE YAPMAK İSTİYORSUNUZ?

Hatırlatalım bu girişimci de otel, motel yapmayı bıraktı, mağaraya girenlere bilet kesiyor.

Bodrum?da turizmin ilk yıllarında Bodrum?da yaşamı bir nebze anlatmak için birileri bir balık figürü çizerek kartpostallar üretmişlerdi. Rakı şişesine düşen balık, şişeyi kafaya diken balık, öpüşen bir çift balık gibi birçok balık.

Şimdilerde bu balık kokuyor. Bodrum?a kara yoluyla girerken devasa katı atık çöplüğüne paralel olan yoldan girersiniz ve çöp kokusuyla karşılanırsınız. Bodrum?a deniz yoluyla girenler tam kale ile karşı karşıya kaldığında Gümbet arıtmasının hem karada, hem denizde fokurdadığı yerden yaydığı sıvı atık kokusuyla karşılanırlar. Bodrum?da gezenler yer yer logarlardan ve terfi istasyonlarından firar eden lağım kokusuyla karşılaşırlar pöööf kokuyor demekten kendinizi alamazsınız.

Dedim ya artık bu balık KOKUYOR. Öldü de mi kokuyor, lağım çukuruna düştü de mi kokuyor, yetkililerin tutumu bunu tayin edecek.

Kamuoyu elini kolunu bağlar da beklerse yetkililerden bir çare çıkmaz, bastırmaktan başka çaremiz kalmadı.

Balığı kokmaktan kurtaralım.

Ben felaket tellallığı yapmıyorum, gördüğüm manzara karşısında çığlık atıyorum.

Bir an önce çözümlere geçilsin diye.

Hala yaşanacak bir Bodrum var ancak akıllı yöneticilere, düzgün bir plana, alt yapı yatırımlarına, intizam ve korunmaya ihtiyacı var. ACİLEN?

Sağlıcakla kalın saygılarımla.

Ali Dizdar

 

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. aycan güler dedi ki:

    Bodrum’u ve doğasını gerçekten seven, Bodrum’u rant merkezi haline getiren ve Bodrum’u peşkeş geçenlere karşı yapılan bu araştırmayı yapanları gönülden kutluyorum, ve bu düşüncede olan insanların sayısının az kalmasına rağmen Bodrum’un bundan sonraki geleceği için umudumu korumaya çalışıyorum.
    Aycan Güler

  2. Peter hell dedi ki:

    Ali dizdar kardesim,
    Senelerce turmepa ile çalıştım şimdi Uye bile değilim.sebebini sen benden iyi bilirsin.denizi sevmek denizci olmak öyle kolay bir is değildir.
    Dünyamız rant Dünyasıdir.yazdiklarini çok kisi okumuş onları bulalım bir insiyatif oluşturalım ve çalışalım belki faydalı olabiliriz.yazida bırakmayalım.
    Saygı ile
    Nasiri

  3. Taşkın Atılgan dedi ki:

    Yetti Gari! Fakat Kurtuluş Ellerimizde!
    Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) bastırıp dünya piyasalarına sürdüğü düşük faizli dolar kredilerinin önemli bir kısmı da gökdelenlere, AVM’lere ve AKP tarafından yakınlarına tahsis edilen kamu mülkü koylar ve kıyılarda oteller ve villalar yaptırmak için kredi olarak dağıtıldı. Bodrum Yarımadasının şehir ve kasabalarının tümü, arıtma tesislerinin yokluğundan veya yetersizliğinden, buram buram lağım kokuyor! Turist buralara lağım kokusuna mı gelsin! Halkımız, alt yapı hizmetlerinin sınıfta kaldığı, herbir tarafı yoğun bir şekilde betonlaştırılmış, çirkinleştirilmiş, kirlenmiş ve kokuşmuş bu yerlerde, turizmden nasıl ekmek parasını kazanacak, nasıl sağlıklı bir yaşam sürdürecek? Doğal güzellikleri vahşice talan edilmiş bu kıyılara, dış kaynaklı sıcak paradan milyarlarca dolar borç alarak yapılan, doğayı yok eden, kirleten bu otellere ve villalara kimler ve niçin gelmek isteyecek? Dolar olarak alınan ve ödenmesi gereken bu borçlar, dolar değeri patladığında nasıl ödenecek? Kredi alan AKP taraftarları, daha önce yapıldığı gibi, borçlarını milletin üstüne yıkıp kaçmayacaklar mı? Kurtuluş yolu aklımızı başımıza toplamak ve ülkemize bilimin rehberliğinde sahip çıkmaktır ve seçimlerde AKP’den kurtulmaktır!

  4. Senem Gezer dedi ki:

    Eerse balığın bastan koltuğu tam olarak kanitlandigima göre is bizlere düşüyor…Yani #direnbodrum#

  5. iskender aruoba dedi ki:

    Tam 10 yıl, Türkiye Akvakültür derneği Başkanı olarak “Balık çiftliklerini koylardan çıkartmayın” diye yazdım!! Çünkü koylarda üretilebilecek balık miktarı limitli idi; ve bu miktar çevreyi kirletmiyordu;; Şimdi Güllük körfezine atılmış olan balık çiftliklerinin her biri 1000 ton balık üretip bu Dünyanın en güzel koyunu birkaç yıl içinde geri dönülmez vaziyete getirecekler; Turizmci Cahil cuhela takımı da Koyları… Buyrun Doğa aktivistleri buradan yakın…

  6. Erol Yanmaz dedi ki:

    Ali Bey’i yurekten kutluyorum.Cok guzel hazirlanmis bir sunu ile konuyu ve tehlikeyi o kadar guzel anlatmis ki, soylenecek baska soz birakmamis. Ancak, bu iktidar ve yandaslari boyle seylerden anlamazlar.. Onlar icin deniz, tabiat, orman, yesillik, park vb. asla onemli degildir. Onemli olan rantiye, para ve gorgusuzce yasamaktir. Tek care bunlardan ilk secimlerde kurtulmaktir.