Türkiye neden AFAD Başkanı nerede diye sormuyor?

Deprem sonrası akla gelen sorular;

AFAD’ın Başkanını tanıyan var mı?

AFAD’ın adını duyuyoruz üzerine bir suçlamalar varken Başkanı neden çıkıp yanıt vermiyor?

Bu arada Kızılay’ın da adı var. Ancak onunda başkanı var. Ancak o da neden kayıp?

Göçük altında kalanları gönüllü arama ekipleri televizyonlarda bulduklarında AFAD ekiplerinin hemen devreye girerek, kendileri bulmuş gibi sahiplendiği iddia ediyor. AFAD neden bunları yalanlamıyor?

Türkiye, dünyanın en büyük afeti ile karşı karşıya kalırken, taş taş üstünde kalmazken, can kayıpları her gün artarak devam ederken, hala AFAD Başkanı ile Türkiye neden tanışamıyor?

AFAD artık bir günah çıkarmalı

11 ilde can, mal kayıpları öyle böyle değil. Yaralı sayısı da sanki bir savaşa girmişiz gibi. Göçük altında çıkarılmayan insanlarının sayısını hala bilemiyoruz. Acımız her geçen gün çiğ gibi büyüyor. AFAD’ın artık bir muhasebe yapıp günah çıkarması gerekiyor. Yoksa insanların isyanı büyüyor. Dünyada böyle bir başarısızlık karşısında o kurumun başı kimse özür anlamında istifa eder. Bunları hep gördük ve duyduk.

Bir gazeteci olarak merak ettim

Deprem sonrası gerek ulusal, gerekse haber deprem özel televizyon kanallarında AFAD’ın adını duyduk ancak başkanının yüzünü göremedik.  Bu yazıyı yazarken merak ettim google arama motoruna sordum ve Başkanının kim olduğunu resmiyle gördüm.

Sanıyorum birçoğunuzda bu yazıyı okuduğunda bunu düşünecek.

AFAD Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulmuş bir kurum. Herhalde özerk olmadığı için Başkanı konuşamıyor olabilir.

Peki, bunları kim yanıtlayacak?

Ancak her yerde de AFAD’a büyük tepki ve eleştiri var. AFAD’ın organizasyon bozukluğundan tutunda, deprem bölgesinde göçük altında kalanlara ilk müdahalede yardıma kadar çok eleştiri ve suçlamalar var.

AFAD yeterli olsaydı Ahbap çıkmazdı

Şarkıcı Haluk Levent’in sanatçı arkadaşları ve ona inanan kişilerle kurduğu Ahbap adlı yardım derneği sanıyorum AFAD’ın yeterli olmamasından ortaya çıkmıştır.

Kızılay’da kayıplarda

Bu arada eskiden Kızılay ve Kızılay Başkan’ının adı çıkardı ve yüzünü görürdük bu zatı da göremedik. Onunda başkanını Google’a sorarak öğrendim. Adı Kerem Kınık’mış.

Google daki Kızılay Başkanını ararken,  Kızılay İçin “Geçmişteki Türkiye’nin en güvenilir kurumu” vurgusu da dikkatimi çekti. Evet, doğru bir tespit bunlar geçmişte kalan Cumhuriyet kuruluşları. Onların yerine kurulan AFAD’ın da adı var kendi yok. Sanki bir tabela kuruluşu gibi. Kendine yapılan suçlamaları bile savunamıyor.

İktidar dışında herkes AFAD’ı yetersiz buluyor.

Depremden etkilenen 11 büyük şehirimiz neredeyse haritadan silinircesine bir doğal afet ile yerle bir olmuş iken, bu afetlere yardım götürmede AFAD’ın yetersizliğini iktidar dışında herkes kabul ediyor.

Bu eksiklikleri ben değil. Depremi yaşayanlar söylüyor. Göçük altında kalanların yakınlarının feryadında bunları duyduk. Ülkemiz bu ulusal acıyı yaşarken, derdimiz iktidarın bir kurumunu yıpratmak olamaz. Görünen köy kılavuz istemez. Bunları bütün Türkiye gördü. En canlı tanıkları da depremden sağ kurtulan vatandaşlarımız.

Ahmet Aras, bunu yaşamış

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın açıklamalarında bile bu tespitler var. Deprem bölgesine yardım götürecek Bodrum konvoyuna Bodrum Belediye logosu takılması istenmemiş.

Yer yerinden oynamış. Türkiye Bodrum’u ile tek vücut olmuş. Nasıl olurda insanların yardımına daha hızla koşarız diye telaşın içine girmişken, Bodrum’un bir CHP’li belediye olduğu için yardım konvoyununa Bodrum logosu yerine Muğla Valiliği logo tartışması yaşanmış. Millet can derdinde iken, maalesef iktidar partisi AK Parti logo derdine düşmüş.

Eğer AFAD yardım kuruluşu siyasete üstü organize olsaydı, tüm Türkiye il ve ilçe belediyeleri ile 11 deprem şehrine daha yeterli yardımlar giderdi.

Can kaybı daha az olurdu. Deprem sonrası yaralar daha hızlı ve kifayetli sarılırdı.

Biz gazeteciler için ülke, millet söz konusu ise gerisi hep teferruattır deriz.

Sevgi ile kalın Stockholm