Bodrum Gündem

Akşener, TV’den aday aramaya başladı

Dün akşam televizyon karşısında şok oldum. Yarım asra yakın meslek hayatımda hiç böyle bir şey görmemiştim.

2 gün evvel Ana Muhalefet Partisi Kemal Kılıçdaroğlu’nu “seçilemez” iddiasıyla kabul etmeyen, masayı tekmeleyerek ayrılan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, televizyon ekranlarından aday aramaya başladığına tanıklık ettim. Hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüce makamı CUMHURBAŞKANLIĞI’na.

Dün akşama tanıklık ettikten sonra, “Meral hanım, iyi ki 6’lı masadan ayrılmış” diyorum.

***

İzlemeyenler için Habertürk  ekranlarında neler yaşandığını anlatmak istiyorum.

Gazeteci Kürşad Oğuz’un moderatörlüğünde Habertürk ekranlarında “Olaylar ve Görüşler” programı yayınlanıyor.

Ekrana sığmayacak kadar çok katılımcı-yorumcu, Cumhurbaşkanı adaylarını ve Akşener’in masadan neden kalktığını tartışıyor. Konuklar arasındaki Hukukçu Prof.Dr. Ersan Şen, Cumhurbaşkanlığına aday adayı olduğunu açıklıyor.

Burada bir şey yok. Daha önce de Metin Uca dahil, birçok isim de aday adaylıklarını açıklamıştı. 100 bin imzayı toplayan ve gereken şartları taşıyan her T.C vatandaşı Cumhurbaşkanlığı’na aday olabilir.

Ancak “vahim” olan bundan sonra yaşananlar.

Bir gün önce, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu “seçilemez”  diye kabul etmeyerek, 6’lı masadan ayrılan Meral Akşener’in de programı izlediğini öğreniyoruz.

Çünkü, canlı yayındaki adaylık ilanından kısa bir süre sonra Prof. Dr. Ersan Şen, Meral hanımın kendisini aradığını ve “ciddi misin?” diye sorduğunu açıkladı. Böylece İyi Parti Genel Başkanı’nın, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı” konusunu, ne kadar ciddiye aldığı da ortaya çıkmış oldu.

Adayı masada değil, TV ekranlarında aradığı anlaşılan İYİ Parti Genel Başkanı,  ciddi olduğunu vurgulamak istercesine, Prof. Dr. Ersan Şen’i genel merkezde görüşmeye çağırdı.

Ekrana kilitlendim. CHP Liderini beğenmeyen, CHP’li İmamoğlu ve Yavaş’a kafayı takan Meral Akşener’in ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyor, bir yandan da diğer yorumculara bakıyorum.

Yaşananların doğru olmadığını kim söyleyecek diye bekliyorum.

Bu arada, Prof. Şen heyecanlanıyor. Gidererek artan tonda, bu duruma alışmaya çalışıyor. “Gazeteci “ ünvanlı Faruk Aksoy, ertesi gün sosyal medyada yer alabilmek için işi köpürtüyor.

Meral hanım başta olmak üzere kimse, işin ciddiyetinde değil

Gözüm, kadim dostum Gazeteci Şükrü Küçükşahin’de. Ciddiyetten uzak bu yaşananlardan hoşlanmadığını anlıyorum.

Nitekim kısa bir süre sonra patlıyor. Cumhurbaşkanlığı makamı için bu yaşananların doğru olmadığını, ciddiyetten uzak olduğunu haklı olarak diğerlerine hatırlatıyor.

Fakat Prof. Şen, kendisini adaylık sürecine o kadar kaptırmış ki, Şükrü’ye saldırıyor. Diğerleri de “her Türk vatandaşının hakkı” gibi bir argümana dayanarak itiraz ediyor.

Ama kimse Meral Hanımın bir gün önce yaptıklarını hatırlamıyor bile. Televizyonlardan Cumhurbaşkanlığı makamı için aday aramaya çıkmasını eleştirmiyor.

Yazıklar olsun.

13.Cumhurbaşkanlığı için muhalefetin adayını belirlemek için 6’lı masayı kuracaksın,

Bir yıl boyunca 12 ayrı toplantıya katılacaksın,

Bir yıl boyunca binlerce sayfa doküman hazırlayacaksın, hükümet programını açıklayacaksın,

Gezdiğin yerlerde “bu masayı dağıtırsam gelin saçımı başımı yolun” diyeceksin, (aklınızda bulunsun)

Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı’nı aday olarak görmek istemeyeceksin,

Üstelik, CHP’nin iç işlerine karışarak, Ankara ve İstanbul Belediyelerinin kaybedilmesine aldırmadan, iki başkanı aday göstereceksin,

Seçimlere 70 gün kala masayı devirip gideceksin;

Sonra da TV’lerden aday arayacaksın.

Ciddiyet bunun neresinde?

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.