Bodrum Gündem

İki Vekil, İki Kitap – Emin Varol Ankara yazıları…

Hafta sonunda bir dönem bitiyor.

Yeniden adaylık başvurusu yapan milletvekillerinin liste heyecanları doruk noktasında. Kendileri meclis kulisinde, akılları ise genel merkezde. Bu bekleyiş hafta sonunda, listelerin YSK’ya  (Yüksek Seçim Kurulu)  teslim edilmesi ile bitecek.

Bu arada, TBMM’ye bir “eser” bırakmak isteyen 2 CHP’li milletvekili, kitap yazdı. Bunlardan, TBMM tarihine adını “bay protesto” olarak yazdıran, işçi kökenli  CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin.

Girgin, benim BODRUM GÜNDEM‘de, her yıl sonunda “Muğla milletvekillerinin yıl sonu karnesi” başlığı ile yazdığım yazılardan etkilenmiş.

1070 sayfalık kitabında, geride kalan 5 yıldaki Meclis çalışmalarını toplamış. Üyesi olduğu Plan ve Bütçe Komisyonu ile Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmaları, Meclis Araştırma Önergeleri ve Hükümete verdiği soru önergelerini sıralamış.

“Ben değil, biz”

Süleyman Girgin, kitabından sadece 36 adet bastırmış ve kendisini 5 yıl önce seçerek Ankara’ya gönderen Muğla’daki il ve ilçe teşkilatına, belediye başkanlarına dağıtmış.

Sanki, “işte benim 5 yıllık karnem” der gibi…

Süleyman Girgin, kitabı ile ilgili bilgi verirken, “bu kitap, tamamen 27.dönem meclis tutanaklarından oluşmaktadır ve bir arşiv niteliğindedir” diyerek şöyle devam etti:

“Milletvekili seçildiğim 5 yıllık dönem boyunca, üzerime almış olduğum bu kutsal kamu görevini, Atatürk’ün “vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” sözünü ilke edinerek,elimden geldiğince iyi bir şekilde yerine getirmeye gayret gösterdim.

Yapmış olduğum 27. dönem Milletvekilliği görevini, ömrüm boyunca göğsümde bir onur madalyası olarak taşıyacağımın bilinmesini isterim.”

Ceberrut dönem…

Meclis’te,  görev yaptığımız dönem boyunca, temsil ettiğimiz  kesimlerin, bize ulaşan taleplerinin sesidir. Evet meclis kürsülerinde konuşan, bunları dillendiren  ben olsam da ses, vatandaşlarımızın sesiydi. O nedenle “ben değil, biz yaptık” diyoruz her zaman.

14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için Atatürk’ün bir sözünü hatırlatmak isterim. “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben umudumu hiç bir zaman kaybetmedim“der.

Biz de hiç bir zaman umudumuzu kaybetmedik, tek adam rejiminin, meclis iradesini ipotek altına almaya çalıştığı, meclisi işlevsizleştirmeye çalıştığı bu ceberrut dönemde, mecliste olanca inancımız ile bize çalışma azmi veren de bu umuttu. Değişimin ayak sesleri geliyor, her şeyin çok daha güzel olacağı günler yakın!”

Süleyman Girgin, bir dönem daha Muğla’dan milletvekili seçilmek için yeniden aday adaylığı başvurusunu yaptı. Bunu da şu sözlerle dile getiriyor:

“Önümüzdeki dönem için, örgütümüzden ve halkımızdan aldığım destekle, milletvekili aday adaylığı başvurumu yapmış bulunmaktayım.

15 Mayıs sabahına, aydınlık bir Türkiye hayaliyle, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında başlamak dileğiyle, desteklerini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler.”

Arap Baharı ve Erdoğan…

Kitap yazan bir diğer CHP Muğla Milletvekili, Suat Özcan oldu.

Eğitimci, öğretmen kökenli Özcan, Meclis çalışmalarına devam ederken, Konya Selçuk Üniversitesi’nin Meclis üyelerine tanıdığı “yüksek lisans” yapma hakkından yararlandı. Yüksek lisansını uzaktan eğitimle, iki dönemde tamamladı. Yüksek lisans tezini ise bir kitap haline getirdi ve baskıya verdi.

Suat Özcan’ın kitap haline gelen yüksek lisans tezinin konusu, “ Arap baharı sonrası, Türkiye’nin değişen Ortadoğu politikası” adını taşıyor.

Erdoğan İslam ülkelerinde ilgi görüyordu.

Suat Özcan, 80 sayfalık kitabı ile ilgili şu bilgiyi verdi:

“ Dinlerin, medeniyetlerin çıkış noktası, insanlık tarihinde önemli bir yer. Çocukluğumda, Beyrut’ta patlayan bombalar ve kurtarılmış bölgeler beni çok etkilemişti. Bu nedenle, Ortadoğu ve arap baharı konusunu tercih ettim. Ve bu süreci irdeledim.

AKP’nin 2010 yılından sonra uyguladığı politikalara ve arap baharına değindim. Başbakan Erdoğan bir ara, İslam ülkelerinin lideri haline gelmek üzereydi. İslam ilkelerinin insanları Erdoğan’ı bir kurtarıcı, bir lider konumuna koyuyordu. Erdoğan’a İslam ülkelerinde yaşayan insanlarda bir ilgi olduğu ortaya çıktı.

Erdoğan hakkında, ‘ne kadar güvenilir’ olduğu konusunda Mısır, Irak ve İran’da yapılan anketlerde Erdoğan Irak’ta 1.inci, İran’da ise 2. sırada çıktı. Erdoğan’a bu ilgi, Mısır’daki darbeden ve terörle ilgili bombaların patlamasından sonra değişiyor. Kitapta bu süreci anlattım…”

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.