Türkiye yine “Hasta Adam” yolunda mı?

Türkiye’de satılmadık bir yer kalmadı diye hep konuşuyoruz. Ancak şunu hiç sorup tartışmıyoruz Bir insan ne zaman malını satmak zorunda kalır?

-Tabi ki zorda kalınca

İnsanlar parasız kalınca,  sıkıntıdan kurtulmak için yani mecbur kalınca öz varlıklarını satarlar.

İşte Türkiye bugün maalesef o noktaya gelmiştir.

Ancak Türkiye bu önemli soruyu kendi kendine hiç sormuyor. Emekliye zammı, asgari ücrete artış istiyor. Bunlar çözüm olsaydı şimdiye kadar çözülürdü.

-Türkiye borç batağında

Çünkü Türkiye’nin 85 milyonu yaşatacak parası yok. Ondan öz varlıklarını satıp kendini kurtarmaya çalışıyor.

Kısacası Osmanlı döneminde Osmanlı Devleti için “Hasta Adam” sözünü ilk olarak Rus İmparatoru Çar I.Nikola kullanmıştı.

Nikola. art arda gelen savaşlar nedeni ile toprak kaybeden ve Avrupa’nın mali kontrolüne girmiş olan Osmanlı İmparatorluğu için bu yakıştırmayı yaparak tarihe geçmişti.

-Osmanlı Savaşa girmişti ya bugünkü Türkiye?

Türkiye bu çağda savaşa girmese de AK Parti’nin 21 yıllık kötü yönetimi nedeniyle bu noktaya getirilmiştir.

Bugün sokağa çıkıp sorsak, Türkiye’nin ne kadar dış kredi borcu var diye. İnanıyorum bir bilen çıkmaz.

Türkiye’nin insansız uçan Sia’ları İha’ları yerli otomobili Togg’u olabilir.

Ancak bir de bir gerçeği, öğrenmeliyiz, Türkiye uçan kuşa borçlu. Türkiye’nin bağımsız olabilmesi için 207, 3 milyar dolar kredi borcu gibi bir kamburu yok etmesi de şart. İşte o zaman enflasyon düşer bu düşer ise enflasyon düşer. Türkiye bir oh der.

-Ancak bu borç öyle ödenebilir bir borç değil

Türkiye nüfusu 85 milyon kişi olarak hesaplarsak, kişi başına 66 milyon Türk lirası borcumuz var. Yaklaşık 2,5 milyon dolar. Bugün Türkiye’de doğanlar AK Parti sayesinde borçlu doğuyor.

Bu borcu 7,500 TL aylık emekli maaşı alan İle 11.402 TL asgari ücret alan ise sittin sene ödeyemez.

Onun için bu ödenemez düzeyde borç Türkiye’nin en büyük kamburudur. Bağımsızlığını tartışılır hale getirir.

-Ah o 128 milyar dolar’a

Türkiye’nin 207,3 milyar dış kredi borcunu görünce ve ödenmesinin zorluğunu da idrak edince Merkez Bankası’nda buharlaşan 0 meşhur 128 milyar doların önemi de bir kez daha ortaya çıktı.

Bugün tartışılması unutulan bu meblağ oysa Türkiye’nin bağımsızlığı için arkası bırakılmayacak bir konu. Tüyü bitmemiş yetimin bu hakkı için insan isyan ediyor.

Ülke ulusça her gün daha fakirleşirken bu insanların 1 kuruşu kaybetmeye tahammülü yok.

Eğer bugün Türk lirasının değerinin düşüşü önlenemiyorsa, buna parelel olarak her şey de zamlanıyorsa, bilindik adıyla yüksek enflasyon girdabındaysak işin arkasında kaybolan 128 milyar doların da etkisi vardır.

-Döviz rezervimiz kalmamış

Türkiye aldığı dış borçlar ile 85 milyonun yaşamını devam ettirdiği için ve döviz rezervleri de tükendiği için Türk lirasının değer düşüşüne dur diyemiyor.

Herkes her şeyi söylüyor ancak cepte paranın olup olmadığını bir türlü sorgulayan yok.

Osmanlı döneminde olduğu gibi kapitülasyonlara girmedik ancak önlem alınmaz ise oraya doğru da gidiyoruz.

Bunların arkasında kötü ekonomi yönetimi var. Ayağını yorganına göre uzatmama var. Tasarru unutan Türkiye ve Saray saltanatı var. Tabi ki bir de “Ben ekonomistim” diyen var.

Bu arada umutsuzluğa da kapılmayalım. Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti tekrar bir hamle yapabilir.

Ancak bu hataları yapmamak kaydıyla.

Daha güzel bir Türkiye inancı İle Sevgi ve Saygının azalmadığı bir Türkiye inancı İle selam ve saygılarımla

Tandoğan Uysal Stokholm