Bodrum Gündem

Işık Taşımak mı, Işık Olmak mı?

Bir yerde küçük insanların gölgesi büyük oluyorsa, orada güneş batıyor demektir.

Konfüçyüs

Işık Saçanlar” yazı dizime Konfüçyüs ile başlamıştım. Bu yazıma da Konfüçyüs ile başlıyorum ve yine onunla bitireceğim.

Işık Saçanlar” dizisini daha da sürdürebilirdim; ancak kendimce yettiğini düşündüm ve bu yazımın da bu serinin sonu olmasını arzu ediyorum. Şunu da belirtmeliyim ki; Işık Saçan insanlara her daim ihtiyacımız var ve olacak. Bu nedenle; yazı dizisi olmasa da herhangi bir zamanda bu konuda yazmaya ihtiyaç hissedebilirim.

Nereden aklıma geldi böyle bir yazı dizisi ve neden ihtiyaç hissettim?

Bu yazım, âdeta bu sorunun cevabıdır.

Her zaman belirttiğim gibi ben iknâ edilemez ve iflâh olmaz bir iyimserim. Karamsarlığa düşme eğilimi gösterdiğim zamanlar, hemen “Işık Saçan” bilge insanlarla dertleşmeye başlarım. Ne zamandır bu anlarım? Öncelikle temel değerlerime dokunan bireysel ve toplumsal olaylarla karşılaştığım anlar. Erdemsizliklere tanık olduğum anlar. Cehâletin alabildiğine cüret kazandığı anlar…

Bu yazımda sizlere; doktora eğitimim için gittiğim Avusturya’nın Innsbruck şehrinde kendisiyle tanıştığım, bizim coğrrafyamızın insanı, ezoterik öğretinin büyük ustası George I. Gurdjieff’i takdim etmek istiyorum.

28 Nisan 1980 tarihinde değerli Hocam Prof. Dr. Hans H. Hinterhuber bana “Stratejik Yönetim” kitabını imzalayarak hediye etmişti. Bu kitapta Enneagram’a rastladım. Felsefeyle yakın ilgim olduğu için, söz konusu ezoterik sembol ilgimi çekmişti. Enneagram’ı ünlü danışmanlık şirketi McKinsey&Co Stratejik Planlama sürecinde kullanmıştı. Enneagram’ı araştırmaya devam ettim; şekilde, en yalın hâliyle paylaşıyorum.

Hocamın “Stratejik Yönetim” kitabının yanı sıra bir de teksir kâğıdına basılmış ve ciltlenmiş “Ders Notları” mevcuttu. Söz konusu notların dipnotunda Enneagram daha ayrıntılı anlatılıyordu:

Yüzyıllardır gizli kalmış olan Enneagram, yaklaşık 1900 yılında, Kafkasyalı Filozof G. I. GURDJIEFF tarafından Buhara’da bir Sufî manastırında bulunmuştur. Kökü Kaldeli’lere kadar uzanan Enneagram’ın 2.500 yıl önce Mezopotamya’da oluşturulduğu düşünülmektedir.

Enneagram aynı zamanda Sarman (Sarmoung) Kardeşlik cemiyetinin ana sembolüydü. ‘Bal Toplayıcılar’ anlamına gelen Sarman Kardeşliği, söylentiye göre 4.500 yıl önce Babil’de kurulmuştu…

Konuya ilgim artmış; yıllarla kaynaklarım ve araştırmalarım da çoğalmıştı. Çok kapsamlı bir konu olan Enneagram’ın; kişinin kendisini keşfetmede ve dönüştürmede kullanabileceği çok etkili ve dinamik bir sembol olduğunu ifade etmekle sınırlı kalmayı tercih ediyorum..

Sarman Kardeşliği” konusuna değinmeden önce kısaca Gurdjieff’i tanıtmak istiyorum:

Doğum yılı tam olarak bilinmemekle birlikte, 1866-1877 yılları arasında, Pontuslu Rum bir babadan ve Ermeni bir anneden, Ermenistan’ın Gümrü şehrinde doğmuş, Kars’ta büyümüştür. Gürcistan civarında yaşayan Müslüman halk, oralarda yaşayanlara ‘Gürcü’ dedikleri için, Gurdjieff adının da bu kökenden geldiği düşünülmektedir.

İstanbul Tünel’de de yaşayan Gurdjieff, Galata Mevlevihânesi’ni de sık sık ziyaret etmiş ve Derviş Dansı ile Enneagram arasında ilişki kurmuştur. Bu coğrafyanın insanı Gurdjieff konusunda söylenecek çok şey bulunmaktadır.

Sarman Kardeşliği” ne yapıyordu? Bilgileri ve bilgelikleri toplayarak gelecek kuşaklara taşınmasını sağlıyorlardı; “Bal Toplayıcılar” denmesi bunun içindi. Toplanmış olan bilgi ve bilgelikler, insanlığın gerileyiş ve çöküş dönemlerinden çıkıp yükseliş dönemine geçiş için kullanıma sunuluyordu.

Aslına bakılacak olursa, bilgiler ve bilgelikler binlerce yıldır var. Biz onların varlığını bilirsek, ihtiyaç duyduğumuzda başvurabiliyoruz. Binlerce yıldır ışık taşıyan bu insanlardan aldığımız feyz ile bize aynı zamanda ışık olabilme fırsatı da sunulmuş oluyor.

Buradan hareketle şunu söyleyebilirim: İyimser ve umutlu olmak için çok büyük bir hazineye sahibiz.

Başta da söylediğim gibi, yazımı Konfüçyüs ile sonlandırmak istiyorum:

Karanlığa küfredeceğine, bir mum da sen yak!

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. aslıhan gürkanlı dedi ki:

    Bal toplayıcılara dair bir yazınızı da bekliyoruz o zaman. Kaleminize, gönlünüze sağlık.

    1. Metin Aycıl dedi ki:

      Çok teşekkür ederim. İnşallah en kısa zamanda.

  2. Fevziye Aköz dedi ki:

    Bal toplayıcılardan yararlanılması gereken bir dönemdeyiz umarım başarabiliriz!!