Etiket: Hamdi Topçuoğlu Bodrum Gündem yazıları…
-Bardakçı! Sesi gür, kesin. Dildeki “en az çaba yasa”sını en iyi uygulayanlardan biri olmalı. Gözleri rıhtımda yürüyenlerde: -Salmakis! -Salmakis, Azka! O seslenirken cümlem yarım da kalsa susuyorum. Beni de laf olsun diye dinlediğinin farkındayım. -Teknenin adı niye Barbaros? -Barbaros’un torunlarıyız ya! Oğlumun adı da Barbaros. -Bu tekneler Bardakçı’dan başka yere...
25.09.2023
0
Bu yazıyı son kitabın için yazmıştım. Dilerim gittiğin yerde de mutluluk saçmaya devam edersin. Üzüntümüz çok. Likya Moru Bir Kadın: Mine Arasan Ne zaman Mine Arasan’la karşılaşsam Frederich Schiller’in o ünlü “Die Ode an die Freude” “Sevinç Türküsü” şiirinin dizelerini anımsarım: “Wem der große Wurf gelungen, Eines Freundes Freund zu...
17.03.2023
“Kurak daha kurak; sulak daha sulak olacak” “Küresel ısınmanın yoğun olduğu yörelerde yağmur yağmayacak mı?” “Yağmurlar uzun aralıklarla, ani sağanaklar halinde yağacak. Seller ve kuraklık bir arada yaşanacak. Küresel ısınma, iklim krizini doğuracak. Bu, daha ağır krizlerin yolunu açacak…” “Mesela?” “Gıda krizi… Salgınlar…” Bunları 1980’li yılların sonunda kendisinden dinlediğim bir...
16.03.2023
İsteyen okuyup uyusun; isteyen uyanıp okusun… Nihayet bu bir masal… Zaman zaman içinde ülkelerin birinde “umut” ve “hayal” adlı iki genç varmış. Ne zaman darda bir insan görseler hemen imdada koşarlarmış. İnsanlar pek memnunmuş “umut” ve “hayal”le yaşamaktan. Gel zaman git zaman, o ülkede insanlar, her işi “hayal” ve “umut”a...
29.12.2022
Bu günler, yöremizin zeytin günleri. Her zeytinlikte insanlarımız zeytin topluyor. Traktörler, yollarda ya zeytin taşıyor, ya zeytinyağı. Yağhanelerin küresel krizi düşünecek vakti yok. Nice yıldır, zeytin günlerinde buralarda olamadığımdan, ne zeytinliklerde köylülerle yarenlik edebilmiş, ne bir yağ fabrikasına zeytinin yağa dönüşümünün gizemli sürecini izleyebilmiştim. *** Muammer Beyi, geçen hafta tanıdım....
06.12.2022
Şair-i azam Abdülhak Hamid Tarhan’ın dedesi Abdülhak Molla saray hekimiymiş. Bebek’teki yalısı aynı zamanda eczanesiymiş. Giriş kapısında: “Ne ararsan bulunur derde devâdan gayrı” yazılıymış. Altı liderin açıkladığı Anayasa taslağını bütün sorunlarımızın ilacı bulunmuş gibi sevinç çığlıkları atarak anlatanları dinlerken aklıma bu vecize geliverdi. Yazıya böyle başlayınca, sakın ola ki yapılan...
30.11.2022
“Sus!” dedi eşim. “Dezenformasyon yasası var. Bu saatten sonra seni cezaevi kapılarında bekleyemem.” “Vallahi dezenformasyon yapan ben değilim. Sen devlet sırlarını sağır sultana bile enforme (bilgilendirme) edenlere bak. ” dedim. Bu yüzden çok şey beklemeyin bu yazıdan. Bu öylesine bir yazı. Susalım Mı? Gecenin bir saatinde bir şiirin izini sürüyorum....
21.11.2022
Kadın, yüreği Filistinli çocukların acısıyla öylesine doluydu ki kürsüde Nazım’dan dizeler okurken ağlıyordu.. “Saçlarım tutuştu önce Gözlerim yandı kavruldu Bir avuç kül oluverdim Külüm havaya savruldu” Oysa şair, Filistinli çocukları görmemişti. “Hiroşima’da öleli Oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım Büyümez ölü çocuklar” Filistinli çocukları görseydi eğer, onlar...
03.06.2022
O gün, seni doğduğum odada zeytin dalları serpiştirilmiş çarşaflar altında ebedi uykuna dalmış görünce “zeytin yaprağında, ay ışığı dondu” demiştim. Çok çok eskilere gidivermişti belleğim: “Baba bu ne?” “Delice…” Bir dağ yamacındaydık. Hava ayaz. Kazmayı delice köklerine vurdukça ‘Hıhh!’ diye bir ses çıkarıyordun. Kazmayı daha güçlü sallamak için böyle bir...
02.03.2022
Eskiler, şubat ayına “güdük” derlermiş. Şubat, güdük olmasına güdük; ama marifeti çok. Baharı çağırması ne kadar sevindiriciyse sevdiklerimizi alıp gitmesi de o denli acı. Şubat’a bu kez, Anadolu bilgesi Prof. Dr. Şadan Gökovalı’yı yitirerek girdik. Prof. Dr. Şadan Gökovalı, 15 Mart 1939’da soyadını aldığı Ula Gökova’da doğmuş; ilk ve ortaokul...
31.01.2022
Haberci kızımız döviz kuyruğundaki yaşlı adama soruyor; “Siz niçin kuyruktasınız?” Adam; “Dolar alacağım, diyor. 10 ineğim vardı. Saman oldu 325 lira. Besleyecek halim kalmadı. Daha çok zarar etmeyeyim, dedim; inekleri sattım.” Anlaşılan adamcağız bu sefer de her gün eriyen o üç beş kuruşu korumanın derdinde. Öyle ya 1 Dolar 18...
25.12.2021
Bu sosyal medya bir alem. Son yangınlarla birlikte çamı günah keçisi ilan eden tevatür, bu kez ünlü sunucu Gülgün Feyman ve Prof. Dr. Osman Demircan ağzından yeniden dolaşıma sokuldu. Ne yazık ki yanlış, ünlülerin ya da bilim insanlarının ağzından dolaşıma sokulunca doğruya dönüşmüyor. Aksine kafalar karıştırıyor. Sözüm ona Çam 1950’lerde...
07.08.2021
Söylenişinde bile bir derinlik var. Bizi içine çekiveriyor: Gizemli. Çağlar boyunca kırsal yaşama can vermiş, kervanlara durak, şairlere esin kaynağı olmuş. Akşamdan beri yolumu bir şarkı kesiyor. Ümit Yaşar’ın dizeleri, Münir Nurettin’in ezgileriyle nasıl da güç kazanmış. Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın Öylesine yıktın ki...
29.07.2021
Ensar Muhacir Muhabbeti Deyip Geçelim Mi? Dağlarca, Kızılırmak Kıyıları adlı şiirinde Anadolu’nun perişan halini anlatır. Ama son kıtada şair duyarlılığıyla umuda sarılır: “Kardaş, görmüyorum ama hala duyabiliyorum, Geçmiş zamanlar gelecek zamanlardan parlak değil.” der. Aslında “Geçmişin, gelecekten parlak olmaması” olması gerekendir. Ya bu hep böyle mi olur? Yarınlar, dünden de...
28.07.2021
Size hiç büyük ikramiye çıktı mı? Bana çıktı. Aklınıza hemen şu piyangolar, lotolar, totolar, iddialar, televizyonlarda her gün bir yenisi başlayan zahmetsiz para kazanma ve köşeyi dönmeler geldi değil mi? Değil, değil… Kastım bunlar değil. Üstelik ben, emeksiz kazanmanın mutlaka birilerinin cebini gizli ya da açık, doğrudan ya da dolaylı...
16.03.2021
Günbatımı Söyleşileri’nin 15.sinde, yerel yönetim seçimleri yaklaşırken yerel demokrasinin en güçlü dinamiklerinden biri olan yerel basını değerlendirdik. Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut, Çoşkun Efendioğlu, Dr. Oğuz Poyraz ve Fatih Bozoğlu konuşmacı konuklarımızdı. Yerel demokrasisi gelişmemiş toplumlarda ulusal demokrasinin göstermelik bir kavramdan öte bir şey olmadığı; yerel demokrasinin gelişmesi için...
22.11.2018
Sevgili Coşkun Efendioğlu, Milas Önder Gazetesindeki köşesinde “Osman Gürün Başarısız mı?” mı diye sormuş. Aynı soruyu bir de ben sorayım istedim. Toplumumuzda yaygın bir tutum var: Yerel yöneticileri yaptıkları ve yapamadıklarıyla değil; daha çok particilik ve kişisel çıkarlar açısından yargılamak. Yerel yönetici partilimizse iyi, değilse ağzıyla kuş tutsa değersiz. Yerel yönetici...
13.11.2018