Bodrum Gündem

YOLGEÇEN HANI / Ali Dizdar

YOLGEÇEN HANI / Ali Dizdar
13.06.2014
0
A+
A-
ALİ-DİZDAR-FOTO

Ali Dizdar/Bodrum Gündem

Soma’da hayatını kaybedenlerin içimizi dağladığı bu günlerde insanın başka bir konuyu dile getirmesi içinden gelmiyor. Bu konuda yazmayı çok isterdim ancak ülkenin usta kalemleri var ve de çok iyiler.

“Koyun Can Derdinde Kasap Et Derdinde” pozisyonuna düşmemeyi seçerek yazımı oldukça geciktirdim…

Turizmin erken başladı diye sevindiğimiz Bodrum’da İnşaat yapma iznini 1 Haziran’a kadar uzatan belediyenin kime yatırım yaptığının ve nasıl çalıştığının ispatıdır. Turizmi 12 aya yayma palavrasına kendilerini bile inandıramazlar.

Bodrum Belediye’si yetkililerinin “Benim yetkim yok” “Çaresizim” “Yapacak bir şey yok izin almış” mazeretleri ile yolgeçen hanına dönmesini şiddetle kınıyorum.

Belediyelere rağmen herhangi bir yapı kurmak zordur zor. Bakanlıktan izin almış martavalı yeterli değil. “Hay hay buyur yap” ya korkunun ya da menfaatin sonucudur.

Paşa Tarlası kıyısını doldururken burasını halk plajı yapıyoruz diye izin almadınız mı? Halk plajının ortasına bir restoran müşterilerini ağırlayacak diye iskele yapabilir mi? Neden izin veriyorsunuz? Neden itiraz etmiyorsunuz.

Önceki yazımda da belirttim iskele yapmanın bile usulü var. Belediye yetkilileri bunu bilmiyorlar da göz yumuyorlarsa görevlerini kötüye kullanıyorlardır, yok bilmiyorlarsa açıp okusunlar, fotoğrafta görünen uygulama ile ilgili maddeyi tekrarlıyorum

…..Hiçbir şekilde kapatılamaz, yolcu geçişi engellenemez, kapı yapılamaz, üzerine kapalı hacim yerleştirilemez, tabela, ilan konulamaz. İskelenin üzerinde herhangi bir servis verilemez, geceleri seyirle ilgili ikaz lambaları dışında ışıklandırma yapılamaz.

…..Ahşap iskelelerin Kurumca gerekli görüldüğü hallerde ilgililerince kaldırılacağının taahhüt edilmesi zorunludur. Zithromax online

001

“Sit derecesini değiştirip Değirmen Burnu’na inşaat yapacak adam Belediye imar komisyonu başkanına inşaat mühendisliğini verirse belediyede işler tıkırında gider, inşaat yoğunluğu %9 a yükseliverir birden. Belediye imar değişikliğini reddetseydi bu inşaat yapılır mıydı?

Bakanlıktan izin almış deyip suçu merkezi yönetime atıp sıyrıldığınızı zannederseniz kendinizi kandırırsınız.

Strattera online 002

“Hay hay buyur yap”çılıkla başımıza gelenlerin bini bir para.

Hiç unutmadık unutturmayacağız da Usuluk Milli Parkına otel yapılırken palana itiraz etmeyi unutan Belediye, baskılara dayanamayıp inşaatı mühürlemişti ancak Hapisten çıkar çıkmaz ilk icraatı masasına oturan başkan önüne gelen plana cart diye imzayı basıvermişti.

Muğla 2. İdare Mahkemesi ruhsatı iptal etti ne olacak simdi bizim milli park eski haline dönebilecek mi?

Halkın kullanım alanlarını korumasına Belediye öncülük yapmayacak sa kim yapacak? Kamu alanlarımızı korumak için sadece dernekler mi çabalayacak?

003

Gündoğan’da İstanbul Palas Otelinin fotoğrafta gördüğünüz işgalini mahkemeye vermiştik Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davamız sonuçlandı ve işgalin önlenmesi ve kaldırılması karara bağlandı.

Fotoğrafta gördüğünüz iskelesi dahil tüm bu kaçak yapılar kaldırılacak.

Yetkililer bekliyoruz, takipteyiz, vazgeçeceğimizi zannetmeyin mahkeme 5 yıl sürdü kaldırılması için bu kadar sabredemeyiz.004

005

Taksi durakları ve atık su terfi istasyonları yaparken Bodrum mimarisini yansıtmayı görev edinenler Mantar burnuna konteynır görünümlü villalara, Paşa Tarlası yol kenarında tren vagonları gibi rezidanslara imza atarken hangi görevi icra ediyorlar, akılları nerelere firar ediyor. Hay Allah Bodrum mimarisini unutmuşuz mu diyecekler.

006 Dapoxetine

FOTO 007

FOTO

Gümbet sahilindeki bu arsada yapı izni %40, imza atılan bu inşaatın planı da muhtemelen usule uygundur. Ancak görünen bu otelin plana uymadığı aşikar da neden denetlemezsiniz %60 lık yeşilliği yada bahçeyi varmış gibi hayalimizde canlandırıp kabul mu edelim. Şimdi ne olacak yıkım kararı mı alacaksınız, yıkabilecek misiniz, kılınız da kıpırdamıyor, O zaman Bodrum’a önem vermiyorsunuz demek ki.

008

Bodrum üzerine daha çok söylenecek söz var mesela bu yol kenarındaki bu binaların yapı izni % 40 hani bu evlerin bahçeleri kızgın güneşte buhar olup uçtular mı?

009

Mesela bu otelin yapı izni %40 hani bu otelin parkı-bahçesi? Yapımına izin verenler mahkemede ceza yedi siz neye göre iznini verdiniz. İki pencere yıktık kandırmacısını yemedik.

010

Her isteğe rıza gösteren,

Her baskıya boyun eğen,

Eş dost kayırması,

Gelir getiren girişim,

Yatırım olsun çamurdan olsun cahilliğini,

Önce sen bana sonra ben sana dostluk dayanışmalarını,

Artık görmek ya da duymak hatta hissetmek bile istemiyoruz. Teslimiyet ve çıkarcılığınızdan bu güzelim Kasaba ve yaşamı yok olmak üzere.

“Yaptıklarımdan memnunlar ki bu millet beni tekrar Belediye Başkanı seçti” diye böbürlenmeyin bu millet Tayyip Erdoğan’ı üçdür Başbakan seçiyor.

Görünen köy kılavuz istemiyor bu yoğunluktaki yapılaşma ve bu vurdumduymaz uygulamalar geleceğimizi karartıyor. Bezgin şehir işkencesine doğru hızla yol alıyoruz.

Bisiklete binmek korkutucu, yürümenin cazibesi kayboluyor, araçla seyretmek ıstırap, park yeri sorun, denize girmek için cesaret ya da uzun yol gitmeyi gerektiriyor, yaz geceleri uyumak haram. Kasaba’da mı yaşıyoruz Gazapha’da mı yaşıyoruz belli değil.

Bodrum’u, bilhassa merkezini yaşanılır olmaktan çıkarmaya gayret göstereceğinize, kanunlara saygılı, izinlerde cimri, denetlemede hızlı, yaptırımlarda kararlı olmanızı bekliyoruz. Bu hassasiyeti sadece Belediyeden mi? Hayır tüm yetkililerden, kurumlardan, odalardan, derneklerden, isminin başında “BODRUM” olan tüm S.T.K’lardan bunu beklemeliyiz ve istemeliyiz. Bu hükümetten bir şey beklemenin akıntıya kürek çekmekten farkı olmadığını artık herkes görmüş olmalıdır.

Yine kaybedilmiş bir 5 yıl daha söylemiyle dövünmek istemiyoruz. Bıçak kemiğe dayandı desek yalan olmaz.

“Şimdi seçim dönemindeyiz”, “Az bekleyin geçiş dönemindeyiz”, “Biraz sabredin adapte oluyoruz” derken haramiler durmuyor, doymak da bilmiyorlar.

Bizim yatırımcımız vizyonu, ekmek yediği kapıdan tokmağı da çalmak üzerine kurgulanmış, hedefinde bir an önce parsayı toplayıp bir enayi bulunca da satıp başka düzenler tasarlamak olduğundan, sürdürülebilirlik, gelecek, bulunduğu ortamın karakteri, kamuya saygı gibi bir düşünce taşımıyor.

Yerel yönetimler ve bizler izin verdiğiz sürece bu hunhar dejenerasyon ve yıpranma devam edecektir.

Paranın kokusuna üşüşenleri kovmak gerek.

YETTİ  GARİ  YAAAHUUUU!

Saygılarımla.

Ali Dizdar

11 Haziran 2014

ETİKETLER: ,
Yorumlar

  1. Kibar Feyzo dedi ki:

    “Paranın kokusuna üşüşenleri kovmak gerek…” Ah ne güzel temenni. Ama ne yazık ki hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olan bir hayal. Devletin başına geçenin “Devletin parası deniz yemeyen keriz” mantığı ile hareket edilen Komple bir Cumhuriyet geçmişinde son 30 yıllık trendler arasında ki gayrı menkul son zamanlarda daha da artarak Belki listede ilk üç içine girdi. Gerekse enerji, gerekse arazi, imar, otel motel, çengelli iğne tarak farketmez. Benim memurum işini bilir diye diye bitti gitti memleket. Sadece yazlık beldeler değil büyük şehirlerde elden çıktı. Yahu Koskoca coğrafi bir bölge elden çıkmış düdük kadar Bodrum peşkeş çekilse muhalefet, belediye başkanlığı ve konu ile alakalı kim varsa bilmediğim seyretmiş çok mu? Ya da ya nasip diyerekten kendi oltasını atmış bunu da hakir görmeyin. Tonton zamanında tanıştığımız ortasınıf vatandaş nerede. Şu anda iki sınıf var bir fakir iki zengin. Ortasındayım ben diye düşünenlerde bir hesap hareketlerini kontrol etsin ibrenin neresindeler. Bu ekonomik değerler söz konusu olunca kusura bakmayın ama gemisini kurtaran kaptan. Ne STK ne kamu ne de özel yönetimlerden bir şey beklememek lazım her hangi bir konuda. Ha Bodrum’a özel bir eylem durumu var ya meydana çıkıp piyes yapmak belki 3-5 şovalye idealist, belki naif saf arkadaşım çıkar meydana. Sonuç koca bir sıfır.
    Bakın siyasi akımlarda nasipleniyor bu durumda. Sağı, solu. ….izmler kalmadığı gibi artık etkilerini yitirdiler bu anlamda da bir eleştiri yapmak gereksiz. Ancak ufak bir örnek vermek isterim okuyunca hayat ne kadar güzel bile diyebilirsiniz. İlk okuduğumda “burada olmam gerek” dediğim bir yer. http://www.yenihayat.de/kutur/dunyanin-tek-komunist-koyu.
    Uzun lafın kısası eğer insan olduğumuzu hatırlayıp imece usulü her taşın altına yöneticisi, üyesi, halkı bir olup gerçek amaç kalkınmak, eğitmek, öğretmek namına bir bütün halinde hareket edebilirsek eğer işte tüm dağları deviririz o zaman.

    Saygılarımla.

  2. ÖZLEM dedi ki:

    ALİ BEY AĞZINIZA SAĞLIK DİYEMEDİKLERİMİZİ DEDİĞİNİZ İÇİN …..BU BETONLAŞMA VE YAPILAŞMALARIN SONU GELMEYECEKMİ ARTIK BODRUMDA …..YOKUŞBAŞINDA YAPILAN SWİSS OTELİDE YAZSAYDINIZ KEŞKE….VE UMURÇADAKİ YOLBAŞINDAKİ BETONLARIDA GÜVERCİNLİKTEKİ ADADA Kİ 7 KATLI BİNAYIDA….

  3. İbrahim Denizaslanı dedi ki:

    İlk yorum yapan arkadaşıma katılmakla beraber söylenecek daha pek çok sorun var.Ancak çözüm beklemek nafile.Nedenini küçük bir hikaye ile örneklemek istiyorum.Hikayenin kahramanları Bedevi ve devesi.
    Bir gün bedevi ve devesi çölde ilerlerken kum fırtınasının yaklaştığını görür ve hemen çadırını kurup devesini çadırın önüne bağlar ve kendini içeri atar.Bir süre sonra kum fırtınası içinde kalan deve dile gelir ve başını çadırın içine sokarak sahibine yüzünün çok acıdığını sadece yüzünün çadırın içinde kalması için izin ister.Sahip sadece yüzü olduğu için izin verir.Fırtına şiddetini arttırınca bu kez deve boynunun çok acıdığını söyleyerek orayı da içeri sokmak ister.Sahip bakar çadırda yer olduğu için ona da izin verir.İlerleyen zamanda daha da şiddetlenen fırtına sebebiyle deve gövdesinin de çok acıdığını söyleyerek gövde ve ayakları için de izin ister.Fırtınanın uzun sürmeyeceğini düşünen bedevi bu isteğe de izin verir.Ancak artık çadırda hareket etmek mümkün değildir.Bedevinin düşündüğü gibi fırtına kısa sürmez.Bedevi dayanamaz ve rahatsızlığını belirterek devesinden dışarı çıkmasını ister.Devenin verdiği cevap:ÇOK RAHATSIZ OLDUYSAN SEN DIŞARI ÇIK SAHİP olmuştur.Umarım bedeviyi ve deveyi Bodrum’da kimin canlandırdığı anlaşılmıştır.Bu arada ailem değil ama ben artık Bodrum dışındayım.