MEHMET ÜLKÜM
Yerel Yönetimlerde Seçim Yöntemi / Mehmet Ülküm Bodrum Gündem yazıları…
Ülkemizin genelinde 31.03.2019 tarihinde mahalli idareler seçimleri yapılacaktır. Bu yazımızda mevcut sisteme bakarak, Büyükşehir statüsünde olan ilimiz Muğla’nın durumu incelenmiştir.
Bu seçimlerde uygulanacak temel Kanun, 2972 Sayılı “Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun” olmakla birlikte ayrıca 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile seçimlere ilişkin diğer kanunların ilgili hükümleri de uygulanacaktır .
Söz konusu bu mevzuata göre , yapılacak seçimlerde;
1) İl genelindeki bütün seçmenler Büyükşehir Belediye Başkanı,
2) İlçe sınırları içindeki tüm seçmenler kendi ilçesinde görev yapacak;
a – İlçe Belediye Başkanı,
b – İlçe Belediye Meclis Üyeleri,
3) Mahallelerdeki tüm seçmenler ayrıca kendi mahalleleri için seçilecek mahalle muhtarları ve ihtiyar heyetleri,
İçin dört ayrı oy kullanarak yerel yöneticilerini seçeceklerdir.
Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerinin Seçiminde Usul:
2972 Sayılı Kanun gereğince mahalli idare seçimleri beş yılda bir yapılmaktadır. Seçimin yapılacağı beşinci yılda 1 Ocak günü seçimin başlangıç tarihi olup, o yılın Mart ayının son Pazar günü oy kullanma günüdür.
Bu seçimler yargı denetimi ve gözetiminde; serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yapılmaktadır.
Belediye Başkanı seçimi
Ülkemizde belediye başkanlığı seçiminde “çoğunluk” sistemi uygulanmaktadır. Yapılan seçimler sonucunda mevcut mevzuata göre, en çok oyu alan bir siyasi parti adayı veya Bağımsız aday, Büyükşehir ve ilçelerinde normal şartlarda beş yıl belediye başkanı olarak görev yapacaktır.
Belediye başkanlığı seçimleri için düşüncemiz; çoğunluğa dayalı bu seçim sisteminde seçmenin iradesinin tam ve adil bir şekilde seçim sonuçlarına yansımadığı şeklindedir. Sistem gereği elbette bir belediye başkanı bir siyasi partinin adayıdır. Ancak, seçildikten sonra o kentin, o beldenin; o kentte, o beldede yaşayan her kişinin belediye başkanıdır. Belde halkına ayrım yapmadan ve siyasi tercihlerine bakmadan hizmet vermek durumundadır. O nedenle de, hizmet vereceği beldedeki seçmenlerin en az yüzde elli ve üstünün oyunu almalıdır. Bu da, ancak iki dereceli bir seçimle, yani ilk turda en çok oy alan iki adayı yeniden oylamakla mümkün olabilir.
Mevcut sistemde, yani tek dereceli seçim sisteminde varsayalım ki beş belediye başkan adayı birlikte seçime girdiler ve hepsi birbirine yankın oy aldı. Yüzde; 30, 25, 23, 22 gibi oranlarda oyların dağılması halinde yüzde 30 oranında oy alan aday belediye başkanı seçilmiş olacaktır. Bu durumda yüzde 70 seçmenin oy vermediği onaylamadığı kendisini yönetmesini uygun görmediği bir aday belediye başkanı olarak beldeyi, kenti yönetecektir.
Öteden beri savunduğumuz üzere, bu sistem mutlaka tartışılmalı, artılarına eksilerine bakılarak değiştirilmeli veya ıslah edilmelidir. Bu konuyu daha geniş bir şekilde, Dünyadan örneklerle, teoride ileri sürülen olumlu ve olumsuz görüşleri de irdeleyerek başka bir zamanda geniş olarak tartışmak dileğiyle, konumuz Belediye Meclis üyelerinin seçiminde uygulanmakta olan usule dönelim.
Belediye Meclis Üyelikleri Seçimi:
Mevcut yasaya göre belediye meclis üyesi seçimlerinde yukarıda da söz edildiği gibi, “onda bir baraj uygulamalı nispi temsil sistemi“ uygulanmaktadır. Dünyanın birçok ülkesinde uygulanmakta olan bu sistem, Belçikalı matematikçi Viktor D’Hondt tarafından sistemleştirildiği için sisteme kısaca “Dont sistemi” de denilmektedir. Ülkemizde, 1961 Anayasası ile uygulamaya başlanmıştır. Bizde, yüzde on olarak uygulanan baraj farklı ülkelerde değişik oranlarda uygulanmaktadır.
Bizdeki uygulamaya göre, öncelikle bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oy toplamının onda biri siyasi partilerin ve bağımsız adayların aldıkları oylardan ayrı ayrı düşürülmektedir. Bu düşmeden sonra oyu kalmayan siyasi parti veya bağımsız aday elenmektedir. Yani, baştan seçimi kaybetmiş olmaktadır.
Bu düşme işleminden sonra geriye oyu kalan siyasi partilerin ve bağımsız adayların kalan oyları hizalarına yazılarak, bu sayılar önce bire, sonra ikiye, sonra üçe…..şeklinde devam edilerek o seçim çevresinin çıkaracağı asil meclis üye sayısına ulaşılıncaya kadar bölünmektedir.
Bölünme işlemi sonucunda bulunan sayılar siyasi parti ve bağımsız aday ayrımı gözetilmeden en büyükten en küçüğe doğru sıralanmakta ve büyüklük sıralamasına göre o seçim çevresinde seçilecek meclis üyesi sayısı kadar siyasi partilere ve bağımsız adaylara dağıtılmaktadır.
Şayet, son kalan asıl üyelikler için birbirine eşit birden fazla aynı rakamlar olursa aralarında ad (kura) çekmek suretiyle bu üyeliklerin dağıtımı gerçekleştirilmektedir.
Örneğin, nüfusu 48 bin olan, yasaya göre (2972 S. Kanun Md. 4) on beş (15) meclis üyesi çıkaracak olan bir seçim çevresinde (ilçede) 28 bin geçerli oy kullanıldığını varsayalım. Seçimlere de üç (3) siyasi parti (A, B, C) ve bir bağımsız (BĞM) aday katılmış olsun. Bu örnekte yasaya göre seçime katılan her siyasi parti sadece birer adet kontenjan adayı göstereceklerdir (2972 S. K. Md. 10/c) ve en çok oy alan siyasi parti belediye meclisinde bu kontenjan üyeliğini kazanacaktır. (Bodrum’da bu kontenjan sayısı üçtür.)
Geçerli oyların dağılımının; (A) partisi 8000, (B) Partisi 12000, (C) Partisi 6000, Bağımsız (BĞM) 2000 şeklinde dağıldığını varsayalım.
Bu oylardan düşülmesi gereken onda birlik rakam olan (28000/10)=2800 düşülünce, bağımsız aday 2000 geçerli oyla 2800 lük onda birlik barajı aşamadığından değerlendirme dışı bırakılacaktır ve seçimi kaybetmiş olmaktadır. Bu durumda en çok geçerli oyu alan (B) siyasi parti ise bir adet olan kontenjan adaylığını kazanmış bulunmaktadır.
Şimdi, barajı aşan siyasi partilerin baraj uygulamasından geriye kalan oy sayılarını kontenjan hariç (on dört) adet asıl meclis üyesine ulaşılıncaya kadar önce bire, sonra ikiye, sonra üçe…şeklinde 14 sayısına ulaşılıncaya kadar bölme işlemi yapalım:
(A) Partisi 5200, 2600, 1733, 1300, ….
(B) Partisi 9200, 4600, 3066, 2300, 1840, 1533, 1314, 1150, ….
(C) Partisi 3200, 1600,…
Sayıların büyüklük sırasına göre partilerin meclis üyesi sıralaması şöyle olmaktadır.
1.sıra B Partisi (9200) 6. sıra A Partisi (2600) 11. sıra B Partisi (1533)
- ” A ” (5200) 7. ” B ” (2300) 12. ” B ” (1314)
- ” B ” (4600) 8. ” B ” (1840) 13. ” A ” (1150)
- ” C ” (3200) 9. ” A ” (1733) 14. ” B ” (1150)
- ” B ” (3066) 10. ” C “ (1600) 15 Kontenjan B Partisi
Buna göre; (B) partisi Kontenjanla birlikte dokuz (9), (A) Partisi dört (4), (C) Partisi iki (2) meclis üyesi kazanmıştır.
Büyükşehir Belediye meclisleri için ayrıca seçim yapılmamaktadır ve her ilçe meclis sayısının beşte biri büyük şehirde de kendi ilçesine ilaveten görev yapmaktadır. Bunlardan birisi kontenjan birinci sıradan seçilen üye olmak durumundadır.
Örneğimizdeki on beş meclis üyeli bu seçim çevresindeki (ilçe) belediye meclisinden beşte bir hesabıyla Büyükşehir Belediye meclisine üç üye katılacaktır. Bu durumda, (B) partisi kontenjandan kazandığı bir üye ile birlikte iki, (A) partisi bir üye ile Büyükşehir Belediye meclisinde o ilçeyi temsil edecektir.
Herhangi bir nedenle (ölüm,seçilme hakkının kaybedilmesi vb.) Büyük şehir meclisine o ilçeden giden meclis üyelerinden boşalma olması halinde sırada hangi partinin üyesi varsa ilçeyi büyükşehir belediye meclisinde o parti üyesi temsil edecektir.
Yukarıdaki örneğe bakarak, (A) partisinden Büyükşehir Belediye Meclisine katılan bir üyenin istifası halinde onun yerine 3. sıradaki (B) partisi üyesi Büyükşehir Belediye Meclisine gidecektir ve (A) partisi büyükşehir meclisindeki temsil hakkını kaybedecektir. Böylece, (B) partisi artık Büyükşehir Meclisinde üç üye ile temsil edilmiş olacaktır.
İlçe belediye meclisindeki boşalmalarda ise, Büyükşehirin aksine, hangi partinin üyeliği boşalmış ise o partinin sıradaki üyesi göreve çağrılacaktır. (2972 Sayılı K. Md. 28)
Büyükşehir belediye meclisine gidecek bu üyeler aynı zamanda kendi ilçe belediye meclislerinde de görev yapacaklardır. Belediye başkanı hangi partiden seçilmiş olursa olsun Büyükşehir belediye meclisinin bu sayılarailaveten doğal üyesidir.
Örneğimizde görüldüğü gibi, yüzde 7,14 oy alan Bağımsız aday onda birlik barajı aşamayarak belediye meclisine seçilememiş ve iki bin (2000) seçmenin oyu değerlendirme dışında kalmıştır.
Bu durum, en çok oy alan siyasi partinin meclis üye sayısının artması sonucunu doğurmuştur. Örneğimizde, (B) adlı siyasi parti seçimde geçerli oyların yüzde 42,5 ini almışken meclis üyelerinin yüzde 60 nı kazanmıştır.
Bu uygulama, yönetimde istikrar ilkesinin gereği olduğu şeklinde savunulmakta ise de, temsilde adalet ilkesini göz ardı etmektedir.
Sonuç olarak, gerek millet vekili seçimlerinde, gerekse belediye meclis üyeliklerinin seçiminde ülkemizde uygulanmakta olan yüzde onluk baraj uygulamasının seçmenlerin oylarını değerleme dışında bırakmayacak, hem yönetimde istikrarı, hem de temsilde adaleti sağlayacak şekilde, bir baraj uygulamasına geçilmesi gerekmektedir.
Kısacası, meclislerde her düşünce , siyasi görüş ve farklılıklar temsil edilmelidir. Çoğulculuk ve katılımcılık sağlanmadır.
31.03.2019 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerinde ilimiz Muğla’da son nüfus sayımına göre Büyükşehir belediye meclisinde ilçelerin temsili ve Büyükşehir meclis üye sayısı şöyle oluşacaktır.
İlçe | İlçe Nüfus | İlçe Meclis üye sayısı | 1/5 +Belediye Bşk | Toplam |
Bodrum | 171.850 | 31 (Otuz bir) | 6+1 | 7 |
Fethiye | 157.745 | ” “ | 6+1 | 7 |
Milas | 139.446 | ” “ | 6+1 | 7 |
Menteşe | 112.447 | ” “ | 6+1 | 7 |
Marmaris | 94.247 | 25 (Yirmi beş) | 5+1 | 6 |
Seydikemer | 62.246 | ” “ | 5+1 | 6 |
Ortaca | 48.373 | 15 (On beş) | 3+1 | 4 |
Yatağan | 44.940 | ” “ | 3+1 | 4 |
Dalaman | 41.351 | ” “ | 3+1 | 4 |
Köyceğiz | 36.389 | ” “ | 3+1 | 4 |
Ula | 25.294 | ” “ | 3+1 | 4 |
Datça | 22.261 | ” “ | 3+1 | 4 |
Kavaklıdere | 10.898 | 11 (On bir) | 2+1 | 3 |
TOPLAM | 67 |
Görüldüğü gibi, ilgili mevzuat uyarınca ilçelerin nüfusuna göre Büyükşehir belediye meclislerine katılımlarında “temsilde adalet” ilkesinin kısmen de olsa gerçekleştiğini söylemek mümkündür.