Bodrum Gündem
Abbas Coşar

Abbas Coşar

Abbas Coşar, 30.08.1970 tarihinde Malatya'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Malatya'da tamamladı. 1992 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mekteb-i Mülkiye) iktisat Bölümünden mezun oldu. 1993 yılında açılan sınavda başarı göstererek Maliye Bakanlığı Stajyer Gelirler Kontrolörü olarak göreve başladı. Maliye Bakanlığında Gelirler Kontrolörü ve Gelirler Başkontrolörü olarak 14 yıl görev yaptıktan sonra 2006 yılında Yeminli Mali Müşavir olarak çalışmak üzere özel sektöre geçti. Halen Yeminli Mali Müşavir olarak görev yapmakta ve Bir Bağımsız Denetim Şirketler Grubu bünyesindeki şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmektedir. Vergi Hukuku alanında yayınlanmış çok sayıda makalesi bulunmakta olup, Vergi Sorunları Dergisinde 2 yıllık bir süreyle yazı işleri müdürlüğü yapmıştır. Evli ve bir çocuk babasıdır.

    Anayasa ve Aile Şirketleri

    Kök salmak hayatın içine bir kaç nesil devam edip gitmesi için. Sonsuzluğun özentisi değil mi abu hayat iksir ötesinde  ki yaşamsal inanç paradigmalarının hepsi aynı kapıya çıkar süreklilik…

    Özel mülkiyetin temeliydi aile. Toplumu oluşturan en temel yapı taşı. Her ne kadar dijital çağın yapay zekanın gölgesinde soluklaşmış görünse bile…

    Dışarda pek sık denk geliriz dört nesillik sanayici bir ailenin bireyi, bizde bu parmakla sayılacak kadar azalır.

    Şirket işleyişi grup ve holdingleşme ile aile misyonu ve değerlerinin gelecek nesle doğru bir biçimde aktarılabilmesi, mevcut aile üyeleri ile evlilik yoluyla aileye sonradan katılan kişiler ve aile üyeleri ile şirket arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi elzem bir hal alır.

    Anaerkil bir yapıdan mı gelir bilemedim ama aile ana-yasa-sı  ne güzel de dilimize ufak ufak yerleşmiş şık bir kavram olarak ekonomideki yerini almıştır.

    Genelde dişiyle tırnağıyla yokluktan gelen patron sahibidir şirketin. Çilekeş bir hayattan zirveye tırmanmış her şeyi görmüş bir kaç hayat birden yaşamıştır.

    En tecrübeli ne yapmalı sonraki nesillere sağlıklı bir yapının devri için…

    Maddelerden biri aşağıdaki gibi kaleme alınabilir. Artık her aile kendi anayasasını buna göre detaylandırabilir, aykırı davranışlara yaptırım koyabilir. Çıkar çatışmalarından( özellikle dışardan aileye katılan bireylerden kaynaklanır bu)

    Kaynaklı büyük anlaşmazlıkların çözüm merciini karara bağlayabilirler. Her aile anayasası kendine özgü olmalıdır başarının ve etkinliğin birinci kuralı budur.

    Aile Meclisi oluşturmalı. 15 yaşın üzeri bireyleri üye sayıp her hafta bir gün misal Cumartesi olağan toplantıya çağırabilir. Konuşulur tartışılır ileriye yönelip politikalar bu organda karara bağlanabilir. Demokrasi kültürünün şirketi ayakta tutan değerlerin çoğaltıldığı en önemli organdır. Çoğunluğun en son karar mercii merkez komite olmalıdır. Asıl ortak kardeşler gibi…

    Diğer organlar da yer alacak aile bireyleri

    Beceri ve yetenekleri uzmanlıklarına göre objektif kriterler belirlenmeli. İleride görev alacak bireyleri en alt kademeden başlatarak merdiven usulü tepeye çıkartmak gerekir.

    Diğer üçüncü madde misal personel politikası olabilir. Şirketin en önemli unsuru. Aile ekonomisi içinde bazen kim vurduya gider. Aile bireylerinden birine yakın ötekine uzak mesafe en ideal pozisyona doğru kişi liyakat yöntemini baltalayabilir. İşi sahiplenen sorumluluk sahibi yılların emektarı personelin sırtında yükselir bir çok aile şirketi.

    Diğer bir madde profesyonel yöneticiler istihdamı. Olmazsa olmazlardan lakin en az olanlardan. Barındırmazlar bu yapılar. Genel müdür ortak, finans müdürü ortak, üretim müdürü ortak. Oysa CEO dışında o bile en kurumsallığı gösteren son aşama. Müdürler kurulu çoğunluğu profesyonellerden oluşmalı. Ortaklar zaten aile günün büyük çoğunluğunda aynı fikirler aynı kafa yapısı. Oysa aykırı farklı sesler üretilmeli ki yeni bakış açılarıyla başka limanlara yol alınsın.

    Detayına girmiyoruz anayasalarda olduğu gibi. Yoksa hem personel hem yönetim hep yedekli çalışılmalı. Arkasından birilerini yetiştirmeli bla, bla…

    Diğer bir madde aile bireylerine ikinci kuşaklara yavaş yavaş hisse satışlarıyla şirketin içine çekilmeli. Her bireyin yeteneği eğitimi neyle hangi sektör ile ilgiliyse o alanlara yatırıma kanalize edilerek genel kural herkes bildiği işi yapsın sevdiği dala girsin ki başarı ve verimlilik gelsin. Kimisi yazılım kimi inşaat kimi oyun internet dijital alanlara yönelebilir.

    Genç bireylere genelde bu çocuklar yurtdışında okuyan yüksek lisans yapan en az iki diploma çoklu dile sahip oldukları için iyi yönlendirmeleri etkinliği getirecektir. Tasarım okuyan birini getirip marketçi yaparsan kaynak israfıdır…

    En son yürürlük maddesi aile meclisinin çoğunluğu ile karara bağlanarak uygulamaya başlanır ve kararlılıkla anayasanın korunması haliyle zamana uygun değişiklik ilavelerle arkasında durulması salık verilir…

    Kâğıt üzerinde her şey ne kadar da kolay mırıldanmalarını duyar gibiyim. Gel de uygulamaya bak. Birinci kuşaktan sonraki miras kavgalarından tut, illegal aşkların meyvelerine medya her dönem aile şirketi magazin haberleriyle dolup taşar.

    En ünlülerinden bizde Koç Ailesi çatışmanın olmadan sürekliliğin sağlanmasına iyi örnek teşkil  eder.

    Sabancı Ailesi ise her ne kadar başlangıçta bölünmüşlük görüntüsü verse bile nasıl bölünerek daha etkin ve verimli olunabileceğine en iyi örnek teşkil eder.

    Sadede gelecek olursak; aile değerleri, ilişkileri, ailenin geleceğini belirleyen kuralların açık anlaşılır ve öz hedefler içermesi önemlidir. Bireyler gereğine inanmalı, ikna edilmeli belli de.

    Toplantılar formalite değil etkili yetkili yönetim organlarıyla sağlanarak verimlileştirilmeli.

    En önemlisi patron 1 numara dahil hesap verebilmeli, harcamalar kurallara bağlanmalı, en önemli sorunlardan birisi bu gelin şirket kavgasına dönüşür. Kim daha lüks arabaya bindi, hangi evin havuzuna  girdi gibi…

    Yeni kuşakların yetişmesi kuşak çatışmasına kurban verilmemeli.

    Aile ve işin sürekliliği için aile anayasası aile kadar iş iş kadar aileyi düşünmek şeklinde yürümelidir.

    Belki de son sözümüz şu olabilir bu anayasa yapılırken bir gün gelip nasıl sorunsuz ayrılınabileceği bile öngörülmelidir diye düşünüyorum. Çünkü birleşmek büyütür. Ancak bazen küçülmekte kalkınmayı getirebilir. Sağlıksız büyüme ve kalkınmanın anlamları hep bir birine karıştırıla gelir. Biri nicel diğeri niteli kaliteye vurgu yapar.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.