Bodrum Gündem

Cumhuriyete Damla Olmak

Atatürk’ün  “En Büyük Eserim” dediği Cumhuriyet’in 1. ,2. Dünya savaşları arasında emperyalizme karşı  yokluk, yoksulluk içinde kanla, gözyaşıyla, emekle, inançla, dehayla nasıl kurulduğunu biliyoruz. Bir ulus  için bunun, ekmek, su, hava kadar değerini de. Kurtuluşun “Cumhuriyet çınarının altında toplanarak mutlu olacağımızı da. Anadoluya ve Anadolu insanına yakışan da budur.!

İlkler önemlidir yaşamımızda ilk sözcük, ilk adım, ilk yardım, ilk aşk… İşte ilkokulumun adının “Cumhuriyet” oluşu yolumu çizdi, hedefimi koydu. Bodrum’un  en eski, yüzü denize dönük, tarihi çağdaş eğitim öğretim yuvası. Kim bilir benim gibi kaç çocuğun elinden tuttu, gözü, kulağı yarını oldu. Bu gün de sorumluluklarının farkında. Bahçesini binasını koruyarak yenik düşmüyor, yanlışlıklara…

Ne de olsa “Cumhuriyet İlkokulu”

Şanslıyım ki Ortaokul, Öğretmen Okulu, Eğitim Enstütüleri’nde önce kendim aydınlandım, sonra da aydınlattım. Yaşamın iksiri olan Cumhuriyetin erdemlerini, bir devrim niteliğinde “kimsesizlerin kimsesi” olduğunu kavradım. 70 – 80 – 90-2000 li yıllarda bu mücadelenin ben de bir neferiydim. 30 yıldır ÇYDD Üyesiyim “İlim ve fen “ Besmelemiz olmalıydı. Gözlerimize bakan öğrencilerimizi aydınlatma görevimizdi.  Azdık biz bizeydik göç ve turizm salgınına bulaşmamıştık. Yokluklar, bu gün var olanlar  kadar rahatsız etmiyordu. Laik, Demokratik, Sosyal, Hukuk Devleti içinde eşitlik, özgürlük, insan hakları, bağımsızlık, barış, fırsat eşitliği, sosyal kültürel devrimleri, cumhuriyetin öğretmenleri olarak tüm yurda yaymalıydık, yaşatmalıydık.

Başarabildik mi ? Seksen sonrası daha kötü geldi. Tehlikenin farkında mıyız? Diye sorduk Ulusça.

“Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” dedik. Cumhuriyete kindarlık, dindarlık yakışmaz dedik. Gençlere, aydına kıymayın, iş ve aş verin dedik. Devlet mallarını satmayın Türk parasını pul yapmayın, üretin, sanatı sevin dedik. Cumhuriyeti kurtarmaya yetmedi. Oysa Atatürk bir gün önce “Yarın Cumhuriyeti kuracağız” derken ne kadar kararlıydı. Ona varacak taşları döşemeyi sevgi, güven, disiplin, bilgi, donanım ve Türk Halkıyla nasıl başarmıştı. Sırayla gerçekleştirdiği devrimler ise Cumhuriyeti yaşatmak için di. Yazıkki 29 Ekim 2021’de Cumhuriyetin en buhranlı dönemini yaşıyoruz. Yeniden düşünmek zamanı. Küresel yayılma, örgütlü cehalet, kentleşme göçler, bilgi kirliliği, eğitim – öğretim ve sağlığın temel hak olduğunun unutulması, ekonomik darboğaz, kültürel-sosyal kayboluş, bilime – fene sırtını dönmek… En acısı 2023 te iktidarın tüm bunların çözeceği aymazlığı!

Cumhuriyetin 98. Yılı nedeniyle “Yaşam Okulu”nun “Cumhuriyet ve Toplumsal Gelişim” etkinliğinde konuyu yaş almışlarla – gün görmüşlerle – irdelerken sonuç bölümüne geldiğimizde derin bir nefes aldık önce, sonra umut yetişti imdadımıza! Masamızın üstünde duran “Atatürk’ün Nutku” Doğan Kuban’ın Çağdaşlaşma Sancıları, Özer Ozankayanın Cumhuriyet Çınarı, Türkan Saylan’ın “Cumhuriyet Bireyi Olmak ve Güneş Umuttan Şimdi Doğar. Yolumuzu aydınlatanlar , pusula ve yelken olanlar… Aynı akşam Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras; Belediye Meydanındaki Cumhuriyet Şenliğinde Moğolların özgün akustik dinletisinde; “Söz veriyorum, sorunları çözeceğiz, motorları maviliklere süreceğiz” derken umuda umut kattı.

Marşlarla, türkülerle coşan Bodrumlular mavileşti sanki. Cumhuriyetin yolu açık olsun, nice yıllara yaşasın! Çiçekler yalnız İzmir’in dağlarında değil Türkiyemde halkın, çocukların,gençlerin, kadınların, yöneticilerin yüreklerinde açsın!

Her yer “Cumhuriyet Çiçeği” olsun.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.